soy gaz bileşiği ne demek?

Soy gaz bileşiği, içeriğinde en az bir soy gaz olan bileşiklerdir. 20. yüzyılın ortalarına kadar genel kanı soy gazların kimyasal tepkimelere giremeyecekleri, dolayısıyla bileşik oluşturamayacakları yönündeydi.

Soy gazlar ve kimyasal bileşikler

Soy gazlar

Periyodik cetvelin 18. grubunda bulunan yedi elementin her biri soy gaz olarak adlandırılır. Bu elementler helyum, neon, argon, kripton, ksenon, radon ve element 118, yani Ununoktiyumdur. Keşfedilmelerinin ardından soy gazların tepkimeye giremeyeceğine, diğer atomlarla kimyasal bağ oluşturamayacaklarına inanılmaktaydı; bu yüzden periyodik cetveldeki grubu ''0'' olarak adlandırılmıştı. Fakat daha sonra soy gazların da bileşik oluşturabileceği anlaşılınca, bunlar grup 18 olarak yeniden adlandırıldılar.1

Kimyasal bileşik

Kimyasal bileşik, en küçük yapısı molekül olan ve aynı veya farklı en az iki elementin atomlarının oluşturduğu moleküllerden oluşan maddelerdir.2 Kimyasal bileşikler birbirine kimyasal bağla bağlı atomların oluşturduğu moleküllerden ya da kristallerden oluşurlar. Kararlı kimyasal bileşik, bileşiğin toplam enerjisi atomların bileşik dışındaki durumlarından daha az olduğu durumda meydana gelir.3 Soy gazlar, tam dolu olan en dış elektron kabuğundan (valance kabuğu) dolayı element hâlinde oldukça kararlıdırlar; dolayısıyla bileşik oluşturmaları bir o kadar zordur.4

<center>

Image:HeTube.jpg|Helyum Image:NeTube.jpg|Neon Image:ArTube.jpg|Argon (biraz cıva ile) Image:KrTube.jpg|Kripton Image:XeTube.jpg|Ksenon

</center>

Soy gaz bileşiklerinin tarihçesi

Argon 1894'te keşfedildikten kısa bir süre sonra Fransız kimyager Henri Moissan argonu florla tepkimeye sokmaya çalışmış fakat başarısız olmuştur. 1924 yılında Friedrich Paneth gerçekleştirdiği deneylere dayanarak soy gazların kimyasal tepkimelere girmediğini yayımlamıştır. Buna neden olarak da soy gazların valance kabuğunun dolu olmasını ve bu yüzden diğer atomlarla bağ oluşturmak için elektron paylaşmalarının mümkün olamayacağını öne sürmüştür.

Diğer taraftan 20. yüzyılın en önemli kimyagerlerinden Linus Pauling, aynı zamanda soy gazların kimyasal tepkimelere giremeyeceğine yönelik teorinin temel kuramcılarından biri olmasına rağmen soy gazları tepkimelere sokmaya çalışmaya devam etmiş 1930'lu yıllarda ksenon ve florla bileşik oluşturmayı amaçlamış fakat başarısız olmuştur.

1960'lı yıllarda İngiliz kimyager Neil Barlett çok güçlü bir oksidant olan ve hatta oksijeni bile oksidasyona sokabilen platinyum heksafloride'in (PtF6) keşfinden sonra bu kimyasalı ksenonla tepkimeye sokmuş ve ilk soy gaz bileşini XePtF6 (ksenon heksafloridplatinyum) oluşturmuştur. Bu keşiften sonra birçok ksenon ve kriptonun bileşikleri elde edilmiştir.

Bir grup Helsinki Üniversitesi araştırmacıları tarafından 2000'li yıllarda ilk kez argon bileşikleri de bulunmuştur.5

Bazı ksenon bileşikleri:

  • Ksenon diflorür XeF2 Renksiz kristal
  • Ksenon tetraflorür XeF4 Renksiz kristal
  • Ksenon hekzaflorür XeF6 Renksiz kristal
  • Ksenon trioksit XeO3 Renksiz kristal, periopatlayıcı
  • Ksenon tetroksit XeO4 Renksiz gaz, patlayıcı

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: soy gaz bileşiği. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

Kategoriler